Türkiye’nin turizm sektörü 2025 yılında bir ikilemle karşı karşıya: bir yanda rekor kıran ziyaretçi sayıları ve gelirler, diğer yanda ise giderek artan iklim kaynaklı zorluklar. Sektör, üst üste ikinci yılında rekor sonuçları kutlarken, aynı zamanda ziyaretçi akışını önümüzdeki on yıllar boyunca yeniden şekillendirebilecek yoğun bir iklim mücadelesiyle yüzleşiyor. Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde dükkan sahipleri turistlerin gölgelik kafelere sığınmasını izlerken, limandaki gezi tekneleri mürettebatın serin saatleri beklemesiyle öğle sıcağında demirli kalıyor.
Rakamlarla Gelen Başarı ve Artan Endişeler
Resmi verilere göre, Türkiye 2024 yılında 52,6 milyon yabancı ziyaretçiyi ağırlayarak 61,1 milyar ABD doları gelir elde etti. Hükümet, 2025 yılında turizm gelirinin 64 milyar dolara ulaşmasını ve ziyaretçi sayısının daha da artmasını bekliyor. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Temmuz sonunda yaptığı açıklamaya göre, Türkiye 2025’in ilk yarısında bir önceki yıla göre yüzde bir artışla 26,4 milyon uluslararası ziyaretçi çekti ve gelirler yüzde 7,6 artarak 25,8 milyar dolara ulaştı.
Ancak bu cesaret verici rakamların altında, uzmanların sektör için derin sonuçları olacağını söylediği değişen iklim koşulları yatıyor. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Temmuz 2025’in son 55 yılın en sıcak ayı olduğunu bildirdi. Ülke genelindeki ortalama sıcaklık 26,9 santigrat derece olarak ölçüldü; bu rakam, 1991-2020 ortalamasının 1,9 derece üzerinde. Güneydoğu ve Akdeniz kıyılarının bazı bölgelerinde günlük sıcaklıklar 45 dereceyi aştı.
İklim Değişikliğinin Etkileri ve Sektörün Yeni Stratejileri
Güneşli plajları ve hareketli gece hayatıyla ünlü Akdeniz şehri Antalya, Temmuz ayında 46,1°C ile tarihinin en yüksek sıcaklığını görerek son 55 yılın en sıcak ayını yaşadı. Bu aşırı sıcaklar, Antalya da dahil olmak üzere Akdeniz ve Ege kıyılarının bir bölümünü tahrip eden şiddetli orman yangınlarıyla birleşince, turizmde zirve sezonların ve destinasyon tekliflerinin yeniden değerlendirilmesine yol açtı.
Bu iklimsel değişimlere yanıt olarak turizm işletmecileri stratejilerini ayarlıyor. Sahil beldeleri, daha ılıman sıcaklıklardan yararlanarak Nisan, Mayıs, Eylül ve Ekim gibi “ara sezon” olarak bilinen ayları tanıtmaya başladı. Ek olarak, Karadeniz yaylaları gibi daha serin iklimi ve yemyeşil manzaraları olan bölgeler popülerlik kazanıyor. Ankara’daki Hacettepe Üniversitesi’nden iklim değişikliği uzmanı Çağatay Tavşanoğlu, “Bu artık sadece bir hava anomalisi değil; uzun vadeli bir eğilimin parçası. Antalya ve Muğla gibi Akdeniz destinasyonlarında ziyaretçilerin en sıcak yaz aylarından kaçınarak ara sezonları tercih ettiğini görmemiz muhtemel,” diye belirtti.
Zorluklara Rağmen Türkiye’nin Cazibesi Devam Ediyor
İklim değişikliğinin yarattığı zorluklara rağmen, Türkiye’nin zengin turistik çeşitliliği ziyaretçileri çekmeye devam ediyor:
-
Antalya: Plajlarının ötesinde, Perge Antik Kenti, büyüleyici Düden Şelaleleri ve tarihi Kaleiçi bölgesiyle öne çıkıyor. Ancak son zamanlardaki orman yangınları Manavgat gibi bölgeleri tehdit ederek tahliyelere yol açtı ve plaj turizminin sürdürülebilirliği konusunda endişeleri artırdı.
-
Kapadokya: Eşsiz peri bacaları ve sıcak hava balonu turlarıyla tanınan Kapadokya, gerçeküstü bir manzara sunuyor. Bölgenin daha serin havası, yazın en sıcak aylarında onu cazip bir alternatif haline getiriyor.
-
İstanbul: Doğu ile Batı’nın buluştuğu şehir olan İstanbul, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Kapalıçarşı gibi ikonik yapılara ev sahipliği yapıyor. Zengin tarihi ve kültürel mirası, turistler için önemli bir çekim merkezi olmaya devam ediyor.
-
Pamukkale: Beyaz traverten teraslarıyla ünlü Pamukkale, sağlık turizmi için aranan bir destinasyon olmayı sürdürüyor.
-
Efes: İyi korunmuş kalıntılarıyla Efes Antik Kenti, Türkiye’nin zengin tarihine bir bakış sunuyor ve dünyanın dört bir yanından tarih meraklılarını çekiyor.
Türkiye Pasaportunun Küresel Gücü
2025 yılı itibarıyla Türkiye pasaportu, küresel sıralamada 43. sırada yer alıyor ve sahiplerine 114 ülke ve bölgeye vizesiz veya kapıda vize ile giriş imkanı tanıyor. Bu seyahat serbestliği, Türk vatandaşları için uluslararası seyahati kolaylaştırırken ülkenin küresel bağlantılarını da güçlendiriyor.